(Gelecek için ilköğretimden başlanarak sürekli işlenmesi gereken, bilgi ve beceri geliştirmeye yönelik müfredat ve eğitim programı çekirdek konularından birisidir)
Geçenlerde bir toplantıda sanayide proje kültürünün yerleşmemiş olduğundan bahsedildi. Yalnız sanayide değil eğitim kurumları da dâhil kamu kurumlarında da gelişmemiş olduğu söylenebilir.
Çeşitli kurumlardan planlı bir şekilde bireyler seçilebilir. Onlara “Portfolyo, program ve proje arasındaki fark nedir?” diye sorulsa farkın doğru yanıtlanma oranı %25’i geçmez.
Aralarındaki fark bilinirse proje yönetiminin her portfolyo, iş ve program yönetiminin temelinde olduğu anlaşılır. Proje yönetimi her biri için öğrenilmesi gereken ortak konudur.
Bu nedenle proje hazırlamak ve uygulamak becerisi ilkokuldan itibaren planlı bir şekilde kazandırılmalı. Bizim gibi üniversite eğitmenleri, lisansüstü eğitimlerde, üniversite mezunlarına proje yönetimini kazandırmaya çalışmakta. Lisansüstü öğrenimi sırasında, üniversite mezunlarının öğrenmesi gereken çok fazla bilgi, beceri ve yetkinlik varken proje yazılmasıyla ve bilgisayarın etkin ve verimli kullanılmasıyla uğraşılıyor. İngilizce okuma ve anlamak da yeterli olmayınca durum daha da vahim oluyor. Bu nedenle en gerekli bilgiler öğrenilemiyor. Beceri geliştirilemiyor. Dolayısıyla yetkin meslek sahipleri sağlanmadığı gibi yetkin araştırıcılar da sağlanamıyor.
Bu tür çekirdek bilgi ve becerilerin ilköğretimden itibaren planlanarak lise mezunlarına kazandırılmaması Türkiye’de ileri teknoloji ürünlerinin üretilememesinin en önemli nedenlerinden birisidir. Yetkinlik kazanabilen az sayıda kişi de, yaklaşık %75’i bilgi, beceri ve yetkinlik kazanmamışlardan oluşan iş ve araştırma alanlarında önleri kesildiğinden yurt dışına kaçıyor. Ülkemizde bu kısır döngüden kurtulmanın tek yolu, olmazsa olmaz bazı bilgi ve yetkinliklerin kazanılmasıdır. Bu da ilköğretimden itibaren planlı bir müfredatın sağlanması ve etkili olarak yürütülmesiyle sağlanır. Sadece bilgi ezberlemeye dayalı değil, beceri geliştirmeye odaklı ilk, orta ve lise eğitimi sağlanmadıkça 2023 hedeflerine erişilemeyeceği halen anlaşılmamış gibi duruyor.
TÜBİTAK ve benzeri hibelerle sihirli sopa misali hemen iyileşmeler sağlanacakmış gibi bir görüş halen yaygın.
Proje yönetimi, süreç yönetimi, kalite yönetimi ilke, bilgi ve becerileriyle bilgisayar okuryazarlığı kazandırılamayan lise mezunları ne mesleklerinde başarılı olabilirler ne de araştırmacı olabilirler.
Günümüzde İnternet o kadar çok olanaklar sunmakta ki! Ancak yararlanılmaması çok hayret verici. Öğrenmeyi öğrenemeyen bir toplum olmak özelliği de yaygın duruyor.
Bir toplantıda katılımcılara “Microsoft Project” programını kullanıyor musunuz? Diye sorduğumda 40 kişi içerisinden tek kişi kullandığını belirtti. Kursa gittiniz mi? Diye sordum. “Hayır, İnternet’teki videolardan öğrendim” dedi. Aynı yol ile öğrenmiştim. 40 kişi içerisinden iki kişi İnternet ve video olanaklarından yararlanmıştı.
Proje yönetimi ile ilgili çok yararlı bir kitaptan bahsetmek önemli. Küresel olarak kabul gören bir kuruluş var. Bu kuruluş Proje Yönetimi Kuruluşu “Project Management Institute-PMI”. Kuruluşun yayımladığı “Project Management Body of Knowledge” kitabı çok yararlı. Bu kitap PMI Türkiye tarafından Türkçe’ye çevrildi. Satışa sunulmuş durumda. “Proje Yönetimi Bilgi Birikimi” olarak Türkçe’ye çevrilmiş. “Aslında Proje Yönetimi Bilgi Sistemi veya Bilgi Alanları olarak çevrilseydi içeriğine daha uygun olurdu.” Çünkü proje yönetimiyle ilgili öğrenilmesi gereken tüm bilgileri sistematik bir şekilde toparlıyor. Bilgi alanları olarak tanımlıyor, bu nedenle bilgi birikimi yerine bilgi vücudu anlamına gelen bilgi sistemi veya alanları gibi ifadeler anlaşılmasını daha kolaylaştırabilir.”
Son baskısı “Çevik Uygulama Kılavuzu” başlıklı ikinci bir kitap ile birlikte satılıyor.
Bu kitap ilk okunduğunda zorlayıcı ancak İnternet’te bulunan çok sayıda video izlenince, birlikte çok güzel anlaşılıyor.
Tüm bu çekirdek konular yanında videoların anlaşılması için İngilizce bilinmeli.
“Proje kültürü” ifadesi çok anlam içermektedir. Kültür hemen oluşmaz. En az 20 yılda yerleşir. Bu nedenle ilköğretimden başlanması gereken çekirdek konular için plan yapılması şart. Bu plan yapılmazsa, hangi yıl hedeflenirse hedeflensin, özellikle ileri teknoloji üretimi başta olmak üzere, belirlenecek olan hedeflere erişim hayalden öteye geçemez. Şimdi başlanırsa 2038’de çok sayıda yetkin birey araştırma veya meslek hayatına geçebilir. Ülkemizde bu hedefe erişmek isteniyor mu? Önce bu sorgulanabilir.
İnternet’in olanaklarından yararlanmak sizin elinizde. Eğitim ve öğretim sistemine planlı bir şekilde eklenmese de her birey kendisini geliştirebilir. Anne ve babalar çocuklarının gelecekte yarışabilir bilgi ve yetkinlikler kazanmalarını sağlayabilirler. Ancak farkına varılmalı, bilinç kazanılmalı ve bir an önce uygulamaya geçilmeli…
Sağlıklı ve Mutlu 2019 Yılı dileklerimle,
Sevgi ve Saygıyla kalın.