Baba ile beş yaşındaki oğlu deniz kenarında oturuyorlarmış. Güneş batmak üzeymiş. Baba, oğluna bir gösteri yapmak istemiş, güneş tam batıvereceği anda, elini güneşe doğru uzatıp, “Haydi bat, bat,” demiş. Baba bunu der demez, güneş batıvermiş.
Çocuk, babasının muazzam gücü karşısında büyülenmiş. Gözleri ufukta, gidip babasına, arkasından sarılmış, “Babacığım sen ne kadar güçlüsün. Güneşe bat dedin, battı. Bu gücünü bir kez daha görmek istiyorum lütfen tekrar yapar mısın?” demiş.
Baba, kurnazlığı ele alıp, “Bu güç, günde sadece bir kere gösterilebilir,” diyerek durumu kurtarmış.
Hepimizin ilgisini çeken, hayallerini süsleyen şeydir güç. Kendisini elde edemesek bile öyle görünmekten asla geri kalmak istemeyiz.
İnsanlar, istediğini elde etmek, bela ve kazalardan kendini korumak, bazen de gösteriş yamak için güçlü olmak istiyor. Kimi parasıyla, kimi kas gücüyle, kimi bilgisiyle, kimi maharetiyle güçlü olmaya çalışıyor. Hiç birini yapamayan, hikayedeki adam gibi kendini öyle göstermeye çalışıyor.
Güçlü olmak veya görünmek günlük hayatta belki bazı kazançlar sağlıyor gibi görünüyor. Burada üç soru akıla geliyor. Birincisi bunlar hakikaten kazanç mıdır? İkincisi acaba bu kazanca değer mi? Üçüncüsü bu kazançları elde edenler abad oluyor mu? Bugün bu sorulara iştahla, hatta şevkle, evet cevabını verenler çoğunlukta. Bu çoğunluk her gün bu kazançlar için büyük bir mücadele veriyor. Üstelik bu mücadeleden galip çıkmak, elde edilecek kazançtan bile gurur verici görülüyor. Bu yüzden kandırmaca, kurnazlık sıradan görülüyor, galip gelen nedenine nasılına bakılmadan alkışlanıyor.
İnsanın, bulunduğu basamaktan, bir üst basamağa erişmesi için büyümesi gerekiyor. Büyümenin yegane yolu farkına varmak. Güç peşinde koşanlar, belki bir gün farkına varır da, ‘Evren karşısında bir insanın gücü nedir ki! Benim adeta tapındığım bu güç, ağacın, yıldızın, hatta kedinin, köpeğin umurunda bile değil!’ diye düşünmeye başladığında; bir üst basamağa adım atabilir.
Gücün önemli olduğunu savunan bir insanın, bir üst basamağa geçmeden bu fikrinden vazgeçmesi mümkün değildir. Bu gerçeği gözden kaçıranlar, bu insana bir şeyler anlatarak aklını erdirme çabasına giriyorlar. Oysa bu çaba beyhudedir.