1970’li yılların başlarında Türkiye’de bulunan bir üniversitede kalite kontrol dersleri veriliyordu.
Yıl 2018, kalite konusunu bilmiyorum diyenler var.
48 yıl geçmiş, neredeyse yarım asır…
Bu gerçek sizlere neyi anlatıyor? Türkiye’de öğrenilmesi gereken asgari çekirdek bilgi, beceri ve yetkinliklerin öğrenilmesine odaklı bir eğitim-öğretim sistemi bulunmamakta. Bahsettiğim okul Amerika veya Avrupa’da değil. Aynı ülkede bazı okullar öğrencilerini geleceğe hazırlıyor bazıları farkında değil gibi.
Aynı şekilde 1970’lerin ilk yıllarında aynı üniversite öğrencilerine kod yazmayı öğretiyor. O zamanlar bilgisayar programıyla problem çözümü denirdi. Fortran II dilindeki kodlama programıyla bilgisayarda problem çözülürdü. Alanımız bilgisayar eğitimi değildi. O zamanlar Bilgisayar Mühendisliği Bölümü yoktu. Bu üniversite mühendislerini geleceğe hazırlıyordu.
O zaman bilgisayar programlama dilini öğreten başka okul yoktu diye biliyorum.
Bu okulda, 1970’lerde süreç yönetimi öğretiliyordu. O zamanlar Endüstri Mühendisliği Bölümü yoktu. Bu okul bir fabrika ve laboratuvar yönetecek olan bu mühendislerine süreç yönetimini öğretiyordu.
Türkiye’de eğitim-öğretim de dahil hiçbir alanda standardizasyon yok gibi…
Standardizasyonu yanlış anlayanlar var. Tek tip insan, tek tip süreç gibi ifadelerle açıklanıyor. Standardizasyon tek tipte olunması değildir, asgari müşterek faktörlerin sağlanması demektir.
Eğitim ve öğretimde standardizasyon, her mezunun kazanması gereken çekirdek bilgi, beceri ve yetkinliklerin belirlenmesi, kazandırılması ve kazandırıldığının kanıtlanmasıdır. Mezun olduğum üniversitede, 1970’lerde, kalite yönetimi, problemlerin bilgisayar programlama dilleriyle çözülmesi ve süreç yönetimi konuları kazanılması gereken asgari bilgi, beceri ve yetkinlikler arasındaydı. 2000’li yılların ilk on yılında hazırlanan Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi de bu amaçları taşımakta. Ancak hem eğiticiler ve hem de öğrenciler arasında çok fazla farkında olan yok gibi… 40 yıl içerisindeki duruma dikkat çekmeye çalışıyorum.
Sağlıkta standardizasyon her insanın ihtiyacı olan sağlık hizmetini yararlı, zamanında ve maliyet etkili alabilmesidir. Kamu hastanelerine başvuran kişi de özel hastaneye başvuran kişi de kaliteli yaşam sağlayabilecek tedaviyi alabilmelidir. Sağlık hizmetine erişebilirsiniz ancak kaliteli hizmet alamadıysanız yararlı olamıyor demektir.
Bir tıbbi laboratuvarda yaptırdığınız test sonucu başka laboratuvardakiyle uyumlu değilse, laboratuvarlar arasında test sonuçlarında standardizasyon yok demektir. Bu yaşamsal önemdedir. Sağlanabilmesi Sağlık Bakanlığı’nın görevleri arasındadır.
Gelişmiş ülkelerde insanlar neden kendilerini güvende hissederler? Her bireye asgari yaşam şartları sağlanabilmektedir. İnsanlar çocuklarının geleceği için kaygı içerisinde değildirler. Çocuklarını akşam doyuramayacakları korkusu içerisinde değildirler.
Standartların altında veya üzerinde yaşayanlar mutlaka olacaktır. Olmamasına olanak yoktur. Çünkü her insan benzersizdir. Kendi çabaları, yetenekleri ve çalışkanlıkları ile belirli yerlere gelmeyi hak edenler vardır. Ancak kendi çalışkanlıkları ifadesine dikkat çekmek istiyorum. Liyakate dayalı olmadan kayırmalarla hak edenler çoğunlukta ise o ülkede standardizasyon yoktur.
Standardizasyonun her alanda sağlanması o toplumu daha ileriye götürür. Çünkü standart (asgari veya çekirdek) koşullar sağlandığında daha iyisi veya daha kötüsü anlaşılabilir. Kötü durumda olduğunu anlayan standardı yakalamaya çalışır. Standardı yakalayan kişi daha iyilerini anlayabilirse ona göre daha yukarı düzeye çıkmaya çalışır.
Ülkemizde standartlar anlaşılamadığından herkes durumuna razı oluyor. Bu durumun geleceği yakalamanın önünde en büyük engel olduğu anlaşılmalı artık…
İyi bir hafta dileklerimle,
Sevgi ve Saygıyla kalın.