23 Nisan 2025 Çarşamba

Düşünce kalitesi: farkında olmak, savunmak ve faaliyete geçmek

Diler Aslan

30-09-2018
Bize yazmak için tıklayınız.

Bilmediğiniz bir bilgi hakkında fikir yürütemezsiniz ve/veya konuşamazsınız.

Bilmediğiniz bir konuyu savunamazsınız.

Bilmeden uygulayamazsınız.

Toplam kalite yönetimi gurularından Deming’in derin bilgi kuramı veya sistemi yaygın bilinmekte. 

Avrupa Birliği’nde “Bilgi temelli toplum” hedefi de yaygın bilinmekte.

“Fakında olmak, savunmak ve faaliyete geçmek” eylemlerinin yerine getirilme konusunda ne durumdayız? Diye soracak olursak, nasıl yanıt alacağımızı çok merak etmiyorum. Yaklaşık net olarak açıklayabilen kişi sayısı %20’yi geçmez gibi…

Belirli bir yaşa geldiğiniz zaman, özellikle, eğitim, araştırma ve hizmet alanlarında derin bilgi kazanarak yol aldıysanız, karşınızdaki konuşurken bilgi düzeyi hakkında az çok sonuç çıkarabiliyorsunuz.  

“Farkında olmak, savunmak ve faaliyete geçmek” sözcükleri İngilizce’de 3A olarak kısaltılıyor. “Farkındalık, savunma ve faaliyete” geçmek sözcüklerinin İngilizce’leri olan “Awareness, advocacy, action” sözcüklerinin baş harfleri.

Ortama uymak ve geleceğe yeterli şekilde hazırlanabilmek için bu ardışık olan üç fiilin uygulanması gerekiyor.

Farkında olanlar, savunabiliyor ve savundukları konuda hedeflerine yürüyorlar.

Ancak anahtar nokta şu: Farkında olup da hedefe gitmek konusu. Eğitim ve öğretim sistemimizi ele alalım. Ülkemizdeki 15-18 yaşlarındaki gençlerin dünya genelindeki durumları tartışılıyor. Sadece tartışılıyor. Farkındalık var, ancak savunuculuk ve faaliyete geçmek açısından yapılanlar yeterli değil. Asıl üzücü olan nedeninin farkına varılamaması. Çünkü öğrenip gelecekte dünyada yarışır ülkeler arasında olmak hedefine bağlılıkta sorun var. 

Problemin farkında olsanız da problemi tam olarak anlayıp ve çözümünü öğrenmediyseniz başarılı olamazsınız.

Faaliyete geçmek için önce duymak, görmek gerekli… Bunun için de kanıta dayalı bilgiler elde edilmeli…

Konu veya problem hakkında bilgi alınca varlığı öğrenilir. Bu şekilde farkına varılmış olur.

Sonraki aşama okumak, öğrenmek ve anlamak; dolayısıyla savunmaktır. “Bu problemi anladım ve çözümünü buldum” düşüncesi gelişir. 

Ardından bağlılık, önemseme aşaması gelir. “Bu problemle ilgili bazı şeyler yapmalıyım. Değişmek ve/veya değiştirmek istiyorum” diye düşünülür. (Ancak ileriye yönelik değişmek, geriye özenmek değil…). 

Faaliyete geçmek de “Bu problemi çözmek için uygulamaya geçeceğim” kararıyla gerçekleşir. 

Ardından “Uzun dönem sürdürmek için sürekli uygulayacağım ve gelişmelere göre iyileştireceğim” uygulamasıyla süreklilik sağlanır.

“Türk gibi başla, Alman gibi sürdür, İngiliz gibi bitir” diye bir deyiş var. Nereden çıktı bilinmiyor, ancak doğruluk payının olduğunu biliyoruz.

Türkler hızla işe başlarlar. Almanlar sıkı disiplinle yürütürler. İngilizler mutlaka sonuçlandırırlar.

Bu yönümüzün bize zarar verdiği birçok uygulama sonucundan anlaşılmasına karşın halen önlem almayan bir eğitim yaklaşımımız var. Eğitim ve öğretim sistemimizin durumu belirli, ancak dijital teknoloji o kadar olanak sunmakta ki! Ne kadarımız faydalanıyor? 

Birçok konuda halen farkındalık aşamasındayız diyebilir miyiz?  

İyi bir hafta dileklerimle,  

Sevgi ve Saygıyla kalın.  

 

 

 

 

 

 

 

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Diler Aslan - Diğer Yazıları
Bütün Diler Aslan Yazıları