Çin’e gezmeye giden bir adam, daha sınırdan geçtiğinde, bir kalabalıkla karşılaşmış. Ne olduğunu anlamak için kalabalığı yararak öne doğru ilerlediğinde, ortada iki adamın elinde kılıçları, bağırıp zıplayarak birbirini öldürecek gibi bir hareketler yaptıklarını görmüş. Bir süre izleyince, ortadaki bu iki kişinin, sahiden dövüşmediklerini, sanki gösteri yapıyor gibi davrandıklarını fark etmiş. Çünkü bunların ne yüzlerinde, ne gözlerinde, ne de vücut dillerde öfke görünmüyormuş. Öyleyse bu iki adamın neden birbirine kılıç salladığını ve gösteri mahiyetindeki dövüşü, bu insanların neden ilgi ile izlediğini anlayamamış.
Adam, bu tiyatroya benzeyen kavgayı izlemeye devam etmiş. Çok geçmeden ortadaki adamlardan birinin yüzü kızarmış, gözleri alev saçmaya başlamış, yani adam gerçekten öfkelenmiş. Bunu gören kalabalık, uğuldamaya ve dağılmaya başlamış. Kavga orada bitmiş.
Dövüşçülerden birinin öfkesi ile kavganın alevlenmesini umarken kavganın bitmesine iyice şaşıran adam, oradakilerden birine ne olduğunu sormuş. Aldığı cevap; “Bunların ikisi de Taocu, Lao Tzu’nun takipçileri. Taocu okullarının kurallarına göre, kişi öfkelendiği anda kaybetmiş demektir. Öfkelenen, güçsüzlüğünü korkusunu göstermiş demektir. Öfkesi korkak olduğunu gösterir. Bu durumda sakin kalan kazandı. Merkezinden ayrılmadı, dengesi bozulmadı, bütünlüğünü korudu.”
MÖ dördüncü yüzyılda yaşayan Lao Tzu, takipçilerine sakin olmayı öğretiyormuş. O zamandan bu zamana iki bin beş yüz sene geçmiş olmasına rağmen, bugün yine hepimiz sakin olmanın yollarını arıyoruz.
Sakin olmanın yolu nedir?
Sakin olmayı, öfkesiz olma hali diye tanımlayalım. Öyleyse öncelikle neden öfkelendiğimize bakalım. Öfkeyi doğuran korkudur. Korkuyu doğuran ise, cana kasteden eden saldırıdır. Kişi doğrudan veya dolaylı canına kasteden bir saldırı hissettiğinde öfkelenir. Öfke, saldırganı def etmek için, vücudu alarma geçirip güçlendirir. O halde öfke saldırıya karşı koymamızı sağlayan, yani insanı koruyan bir duygudur.
Öfke insanı koruyan bir duygudur ama vücudun enerjisini süratle tüketir. Ayrıca öfkelenen kişi tavrıyla karşı tarafı tehdit eder. Bu tehdit karşı tarafı öfkelendirir. Öfkeli iki taraf tehlikeyi bertaraf etmek isterken tersine büyütür. Oysa öfke karşısında sakin kalanlar, karşı tarafa tehlike yok mesajı verirler ve onu yatıştırırlar. Yatışan insan artık saldırgan değildir. Sakinlik saldırıyı bertaraf etmede, öfkeden çok daha etkilidir. O yüzden öfkelenmeyenlere sakin güç diyorlar.
Öfkeyi korku doğurduğuna göre, sakin olmak isteyenler, korkunun azalması hatta yok olmasına gayret edecekler. Tüm korkuların kaynağı olan ölüm korkusunu kim ne ölçüde azaltabilirse o ölçüde sakin kalacaktır.