Çeşitli alanlar değerlendirildiğinde, lider konumunda olan ülkelerde ortak tutum ve davranışlar arasında şunlar var: tüm bilgileri bilimsel temele dayandırıyorlar; tüm uygulamalara sistematik yaklaşıyorlar; bütünsel bakışla sürekli dengeyi sağlıyorlar. 

Bilimsel araştırmalarda ileri olmaları iç uygulamalarında bütünsel ve sistematik bakış açısına bağlı. Örneğin, kendi alanımla ilgili önemli bir bilimsel dergiyi sürekli okurum. Bu dergi Amerikan Klinik Kimya Dergisi. 1980’li yıllardaki tartışmalarından başlayarak net olarak 30 yılı adım adım planladıklarını söyleyebilirim. 

Tabii ki bilgiler 1980’lerle kalmıyor. Sürekli başlangıcı da açıklıyorlar. Tabii ki başlatıcıları yani öncüleri de her zaman anımsıyorlar. Başlangıçtan itibaren tüm gelişmeleri değerlendiriyorlar. Yanlış uygulama yapılmışsa yanlıştan nasıl dönüldüğü de açıklanıyor. Sürekli gelişme ve iyileştirme bu şekilde sağlanabiliyor.

Bir terim için bilimsel tartışmalar yapıyorlar. Sonra o terimi nasıl adlandıracaklarına karar veriyorlar. Herkes her yerde öyle kullanıyor. Bir kişi dahi kelimenin yazılışını değiştirmiyor. 

Yazılan her konunun bilimsel temeli mutlaka yazılıyor. Koltuktaki istedi diye hiçbir şey yapılmıyor. Böyle uygulamaların toplumu geriye götürdüğü gibi gelecek için en büyük engel olduğu bilinci yerleşik. 

Bu nedenle;  Bu nasıldı? Nereden geldi? Böyle olur mu? Gibi enerji ve zaman kaybettirici durumlar yaşanmıyor.

Sistematik yaklaşım yerleşmiş durumda. Ne yapılırsa hangi amaç için yapılıyor net olarak açıklanıyor. Bu amaç metinleri kağıt üzerinde kalmıyor. 

Amaca veya amaçlara erişmek için hedefler belirleniyor. Hedefler de kağıt üzerinde kalmıyor.

Bu hedeflere erişmek için yürütülecek olan faaliyetler planlanıyor. Faaliyetler planlanırken süreç ve elemanları net olarak belirleniyor. Faaliyet için hangi bilgi, beceri ve yetkinlikte insan alınacağı belirleniyor. İşe göre insan alınıyor. Faaliyet için ortam koşulları net belirleniyor. Bu koşullar sağlanıyor. 

Sürecin tüm elemanları ürün ya da hizmet şartları belirlendikten sonra faaliyetlere başlanıyor. Burada bırakılmıyor. Hedeflere erişim durumunu ölçmek için ölçütler ve ölçüleri belirleniyor. Uygulama sırasında bu ölçülere göre veriler toplanıyor. Belirli aralıklarla ölçülüyor. Alınan derslere göre iyileştirme planları yapılıyor. Bu çember sürekli döndürülüyor. Yapılan iyileştirmeler yıllara göre değerlendirmeler yapılıyor. 

Tek bir alana odaklanmanın uygun olmadığı bilinci yerleşik. Bir alana odaklanılırken bu alanla ilgili diğer alanlar da dikkate alınıyor. Dikey, yatay ve çapraz süreçler sürekli değerlendiriliyor. Öğretim ve eğitiminin birlikte yürütülmesinin gerektiği biliniyor. Bunun yanında ilköğretimden başlanarak üniversite mezuniyetine kadar tüm müfredat ilişkilendirilerek hazırlanıyor. Eğitim ve öğretim programları sürekli geliştiriliyor. 

Plan yapılıyor. Bir kişi kod yazmak çok önemli diyor diye kod yazmayı öğreten ticari kuruluşlar hemen türemiyor. Devlet programlarında da planlı bir şekilde yerleştirildiği gözleniyor.

El yordamıyla değil, denge içerisinde bilimsel temele dayalı sistematik uygulamaları her türlü yayınlarında, duyurularında, yasal mevzuatlarında gözleniyor. 

“Uygulamalar” sözcüğü anahtar sözcük, yazılanlar uygulanmadıkça kağıt üzerinde kalmasının geleceği yakalamak açısından faydası yok.        

İyi bir hafta diliyorum. 

Sevgi ve Saygıyla kalın.