Mükemmellik modellerinde, kalite yönetim sistemlerinde olduğu kadar yasal mevzuata göre de stratejik plan yapılması gerekiyor. Yapılan stratejik planlar raflarda bekliyor. Bu plan başucu kitabı olarak kullanılmalı. Kurum veya kuruluş boyutunda yönetim ve tüm çalışanlar; ülke boyutunda tüm kurum, kuruluş ve vatandaşlar için geçerlidir. Ancak herkes bunun bilincinde olmalı.
Genel olarak değerlendirildiğinde, eğitim sistemimizde önemli bir açıklık var. Bu açıklık nedeniyle lise mezunları neyi neden öğrendiklerini değerlendiremiyorlar. Bu alışkanlıklar üniversite ve sonrasında da devam ediyor. Dolayısıyla stratejik planın neden yapıldığı da anlaşılamıyor.
Stratejik plan sürekli iyileştirme ve geliştirme planının en önemli bileşenlerindendir.
Herkesin ve her topluluğun bir amacı vardır. Bu amaca veya amaçlara erişmek için hedefler belirlenir. Bu hedeflere erişmek için tüm gereklilikler listelenir. Bu gereklilikler insan kaynakları, makine, donanım, yer, çevre, yöntem, malzeme, ölçme yöntemleri ve araçları, mali durum gibi başlıklarda toplanır. Sonra bu gereklilikler karşısına kendisinde bulunanlar ve bulunmayanlar işaretlenir. Bu şekilde kuvvetli ve zayıf yönler belirlenir. Buna göre eksiklikleri tamamlamak için plan yapılır. Bütçe belirlenir.
Plan yapılırken aynı zamanda dışarıdaki özellikler de değerlendirilir. Dışarıdaki fırsatlar birey, kurum ya da ülke için kötü sonuç doğurabilecek tehditler listelenir. Bu tehditlere göre riskler değerlendirilir. Hepsi dikkate alınarak plan yapılır.
Plandaki stratejik hedeflere göre hangi faaliyetlerin yapılacağına karar verilir. Her faaliyet ve sonuçları ulaşılacak hedefe göre sürekli değerlendirilir. Dolayısıyla kalite kontrol yapılır.
Bireysel yapıldığında insanın kafasında bulunur. Kişi her faaliyetini kendisinin güçlü ve zayıf yönlerine göre gerçekleştirir. Kurum ve kuruluşlarda ise yazılı hale getirilen stratejik plan başvuru kitabıdır. Kurumun her birimi bunu hep kullanmalı, faaliyetlerini kurumun hedeflerine göre gerçekleştirmelidir. Çok sayıda birimlerden oluşan kurumların her birimi ve her biriminde çalışanlar kurumun stratejik hedeflerine erişmesinde etkilidir.
Ancak bu gerçeğin net olarak bilinmediği gözleniyor. Hatta farkındalık dahi bulunmadığı da söylenebilir. Bu nedenle basılmış olan stratejik planlar raflarda bekletiliyor.
Ulusal planlar da açıklanmakta. Bunlara da net olarak uyulmadığı izlenimi var. Örneğin, ileri teknoloji üretimi destekleniyor. Ancak sadece hibe programlarıyla desteklendiği gözleniyor. Matematik ve okuduğunu anlama bakımından dünya ortalamasının çok altında olduğumuz gerçeğine göre eğitim-öğretim planlanmıyor.
Örneğin, tıbbi cihaz üretiminde tıp fakültelerinin bilim ve teknoloji geliştirilmesine kapalı olduğu Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV)’nın iki kitabında saptanmış durumda. Bu durum tıbbi laboratuvarlar açısından iyice ayırımcılık aşamasındadır. Dolayısıyla tıbbi cihaz ve onun alt birimi olan laboratuvar cihazların (in vitro diyagnostik tıbbi cihazların) %90 kadarı hatta fazlası yurt dışından satın alınmaktadır. Yurt dışında üretilen “sürekli kan şekeri ölçüm” cihazları ayakkabı satan mağazalarda satılırken, tıbbi laboratuvar konusunda doktora yapmış alanında yetkin kişilerin hastane laboratuvarlarında çalışmasına izin vermeyen bir yasal mevzuat vardır.
Büyük verinin kullanılması konusu gündemde. Bunun için verilerin standart bir şekilde yüklenmesi gerekiyor. Her alanda bilişim uzmanlarının her alanda yer almaları, işletim mantığını ve yolunu anlamaları gerekmekte. Ancak alanlar arasında işbirliği bulunmaması bu alanda da gelişme ve iyileştirmenin önün tıkamaktadır.
Mevcut durum değerlendirilmesi yapılmasında sorunlar var izlenimi bulunmaktadır. Stratejik plan hazırlamak ve ona göre uygulamalar yapmak konusunda kendimizi geliştirmemiz şart gibi görünmüyor mu?
İyi bir hafta diliyorum.
Sevgi ve Saygıyla kalın.