Konu başlığı ‘Bilinçli zihin’ olunca, galiba bir de bilinçsiz zihin var diye düşünmüş olabilirsiniz. Bilinçsiz zihin değil ama bir bilinç dışımız var.
Bilinçli zihnimiz, belirli görev ve fonksiyonları yerine getirir. Günlük hayatta yaptığımız birçok şeyi bilinçli zihin ile yaparız. Örneğin, alışveriş etmek; nelere ihtiyacımız var, onları nereden bulabiliriz, en uygun fiyata nereden alabiliriz vb. gibi. Yine, araba kullanmak, karşıdan karşıya geçmek, hesap bilmek, mukayese etmek, muhakeme etmek, yeni şeyler öğrenmek bilinçli zihnin işidir.
Bilinçli zihin bunları yapıyorsa daha geriye ne kalıyor diyorsanız, bir de bilinç dışının yaptıklarına bakalım. Bu yazıyı okurken, bir dakikada kalbin kaç kez attığını, kaç kez nefes aldığımızı bilemeyiz. Karaciğerde, yediklerimizden neler yapıldığını, bağırsaklardaki faydalı mikropların besinleri nasıl parçaladığını, kan basıncınızın kaç olduğunun farkında değiliz. Salgı bezlerinden salgılanan hormonların neler yaptığını ve daha pek çok hayati işlerin nasıl yürüdüğünü bilinçli zihinle bilemeyiz. Aklımıza gelip giden düşüncelerin kaynağı bilinçaltıdır. Bir sonraki düşüncenin ne olacağına bilinçaltı karar verir. Hangi rüyayı göreceğimizi bilinçaltı belirler, bilinçli zihin bunu tahmin bile edemez. Bilinçli zihinle alınan kararlar bile, (örneğin, pazartesi diyete başlıyorum,) eğer bilinçaltının onayı olmazsa uygulanamaz. İşte bunları ve benzerlerini, dahası, daha önceden tecrübe ettiğimiz ama hatırlayamadığımız her şeyi bilinçdışımız biliyor.
Bilinçli zihin; görevi olan şeyi yapmak için dikkatimizi verdiğimizde, mevcut bilgileri değerlendirerek bir karar aldığımız parçamızdır. Bilinçli zihin öylesine sınırlıdır ki, sarı renkli bir eşyayı ararken kırmızı renkte olanları göremez. Hal böyleyken, hepimiz bu parçamıza güvenerek, muhteşem aklımızla her şeyi çok iyi bildiğimizi düşünüyoruz. Hatta kendimizi bilinçli zihnimiz sanıyoruz. Oysa bilincimize neyin geleceğini belirleyen bilinçdışımızdır. Duyularımız, duyduğu sesi, aldığı kokuyu, gördüğünü, dokunduğunu, tattığını beyine iletir. Beyin, gelen bilgileri, kayıtlı bilgilerle kıyas ederek yorumlar. Her bilgi, bilinç dışındaki hakikatler göz önüne alınarak değerlendirilir. Herkesin hakikati, çocukluğunda oluşmuş ve kendine özgü olduğundan, benzer olaylara farklı yorumlar getirilir. Mekanizma böyle işlediği için, bir insanı ikna etmek için akıl, mantık, delil, ispat çoğu zaman işe yaramaz.
Bir insanın değişmesi için bilinçaltındaki hakikatin değişmesi lazımdır. Bu yüzden insanı değiştirmek çok zordur. İşte bunu bilenler, kendi görüşünde insan yetiştirmek için, bilinçaltı testis edilirken işe el koyuyorlar.