Toplam
kalite yönetimi mantık ve bilime dayanır. Bu şekilde “Ben yaptım oldu.”
yaklaşımıyla savaşır.
İnsan
düşünen canlıdır. Acaba günümüzde bu özelliğini yitirmekte midir? Diye sorgulamadan
duramıyor insan.
Dünya
genelinde yarışmalara ve değerlendirmelere göre ülkemizde 15 yaşındaki
gençlerimiz hem matematik hem de okuduğunu anlamak açısından çok gerilerde. https://data.oecd.org/turkey.htm
sayfasından Türkiye ilgili tüm bilgilere erişilebiliyor. Grafikler de çok net
açıklıyor. Eğitim (education) başlığı altında Matematik, okuma ve bilim
performansı hakkında bilgi var. En sağda iki grafik var. Eğilim ve sıralamadaki
yerler gösteriliyor. Üçünde de erkekler için grafikler incelendiğinde hem
yıllara göre azalma hem de 72 ülke içerisinde sonlarda olduğumuz gözlenir.
Herbirisi tıklanınca da ayrıntı gözlenebiliyor.
Bu
sonuçlar bilimsel sonuçlardır. Bu sonuçların tüm uygulamalarımızda etkili
olabileceğini düşünmek gerekiyor. Bu da mantıksal sonuç çıkarmaya bağlı.
Örneğin,
birbirimizle konuşurken acaba söylediklerimizi aynı anlayabiliyor muyuz? Okuduğunu
anlamak konusunda sorunlarımız varsa birbirimizi iyi anlayamadığımız sonucunu
çıkarabiliriz. Üstelik okumayı sevmek açısından da sorunlar olduğunu biliyoruz.
AB
projelerinde mantıksal çerçeve diye bir yaklaşım vardır. Denizli Sivil Toplum
Kuruluşları Gelişme Platformu kapsamında bu projelerle ilgilenirken, bu yaklaşıma
çok yabancı olunduğunu gözlemledim. İlginç idi. Çünkü her uygulamada iki temel
yaklaşım vardır: 1) mantıksal yaklaşım, 2) iş akışı yaklaşımı. Üniversitede
yoğunluklu olarak üzerinde durulmasına karşın lise eğitimimizde de öğretmenlerimiz
bu yaklaşımlar üzerinde dururlardı.
Örneğin,
bir proje, iş akışına ve mantıksal yaklaşıma göre şu sırada tasarlanır: 1) Amaç
belirlenir. 2) Bu amaca erişmek için hedeflenen sonuçlar saptanır. 3) Bu
hedeflere göre çıktılar belirlenir. 4) Bu
çıktılara erişmek için faaliyetler planlanır. Proje tasarlanması sırasında hedeflenen
sonuçlar için indikatörler saptanır. Bu indikatörlerin doğrulanması için yollar
belirlenir. Sonuçların elde edilmesini etkileyecek olası riskler
değerlendirilir. Riskler değerlendirilirken, şöyle bir mantık kurulur: Şu
aktivitelerin gerçekleştirilmesi için şunlar şunlar gereklidir. Eğer bunlar, şu
nedenlerle gerçekleşemezse şu çıktılar elde edilemez, dolayısıyla hedeflenen şu
sonuçlara erişilemez.
Matematik, bilim ve okuduğunu anlamakta
sorunlar yaşayan gençlere üniversitede meslek ve araştırma için yeni bilgiler
nasıl öğretilebilir? Önce ilköğretim ve lise bilgileri mi verilmelidir? PİSA
sonuçlarının gösterdiklerini biz üniversitelerde yaşamaktayız.
Ülkemizin
ileri teknoloji üretiminde de başarılı olamadığını biliyoruz. İleri teknoloji
üretimi için hibeler öneriliyor. Ne kadar çok hibe önerilirse önerilsin en
temel şart yetkin insan kaynakları değil midir?
Yapılan
herşey önemlidir. Ancak, lütfen mantık ve bilime önem veren büyükler ve karar
vericiler ülkemizde önemli bir engel olan “Ben yaptım oldu.” yaklaşımının önüne
geçebilmek için eğitim ve öğretim içeriğine önem verilmesi için çaba
gösteriniz.
PİSA
2015 sonuçları çok iyi değerlendirilmeli… Tüm uygulamalarda etkili…
İyi bir hafta diliyorum.
Sevgi
ve Saygıyla kalın.