Her
işte, her uygulamada bilinç çok önemli…
Hepimiz
çeşitli ortamlarda çeşitli kişilerle birlikte oluyoruz. İş yaşantımızda, sosyal
yaşantımızda, ortama ve işe göre kişiler farklı davranabiliyorlar.
Sosyal
yaşantımızda, çeşitli amaçlarla birlikte oluyoruz. Sohbet etmek; siyaset
konuşmak; oyun oynamak; yardımseverlik yapmak; şiir okumak; resim yapmak, vb.
çok sayıda amaçlarla…Bu tür birliktelikteliklerde; temel amaçlarımız eğlenmek,
yardımcı olmak, vb. olabilir.
Yasal
mevzuata göre topluluklar ise kamu kurumları, özel şirketler, veya sivil toplum
kuruluşları başlıklarında yapılanıyorlar. Bu kurum ve kuruluşların başarıları
yapılanma özelliklerine dayalıdır.
Yapılanma
özelliği de kurumun veya kuruluşun yönetimine dayanır. Yönetim Bilimi çok
çeşitli yollar ve yöntemler sunar. Bu nedenle her yönetici, yönetim biliminin
varlığının bilincince olmalıdır. Bilincinde olunmaz mı? Diye sorular sorulmakta
olduğunu öngörebiliyorum. Ancak kurum ve kuruluşların yönetim şekillerine
bakılınca o kurumun veya kuruluşun yönetim biliminin bilincinde olmadığı çok
iyi anlaşılabiliyor.
Yönetim Biliminin sundukları yanında bilinmesi
gereken önemli konular da var. Örneğin; proje yönetimi, süreçlerle yönetim,
risk yönetimi, inovasyon yönetimi, vb….
Hemen
hepsinde ortak olan konu süreç veya proses yönetimi…
Kurum
veya kuruluş yöneticisi iseniz, kendinize sorunuz lütfen, süreç yönetimine
odaklı mısınız? Yöneticiniz ve ara yöneticileriniz süreç yönetimini biliyor mu?
Çalışanlarınız süreç yönetimi hakkında gerektiği şekilde eğitim aldılar mı?
Bir
kurumda veya kuruluşta süreç yönetimi halen bilinmiyorsa, zamanımıza ayak
uydurmanın olanak dışı olduğunun lütfen farkına varınız.
Süreç
temelli olmak, süreç elemanlarına odaklanmakla oluyor. Süreç elemanları,
arasında en önemli olanı insan kaynaklarıdır.
Yönetici
olarak veya takım üyesi olarak kişileri iyi analiz etmek gerekiyor. Özellikle
kamu kurumlarında ve sivil toplum kuruluşlarında insan kaynaklarının yönetimi
çok zorlayıcı olabiliyor. Özel şirketlerde bu zorlayıcılık farklı boyutlarda
gözleniyor. Çünkü her insan kendisine özel. Kişisel çıkarlarını takımın önünde
tutan kişiler her yerde zorlayıcı olabilirler.
Birkaç
davranış örneğini paylaşmak istiyorum. Takım çalışması yapıyorsunuz. O takımda
görev verilmiş bir kişi var. Kendi görevi olmadığını sürekli söylüyor. Ancak
üst yönetime bu işi yapmayacağım demiyor. Takımdaki işi de hakkıyla yerine
getirmiyor. Takımın faaliyetlerinde çok büyük engeller oluşturuyor. Yönetici
direkt takımda buunmadığı için bu kişinin tutum ve davranışlarından haberi
olmuyor. Yönetimde böyle kişilerin saptanması için kurallar ve yöntemler
bulunmadığından durum devam ediyor. İşini iyi yapanlarda da tükenmişlik
başlıyor. İstenmeyen durumlar yaşanabiliyor. Yöneticiler bu tür tutum ve
davranışların farkına varmalıdırlar.
Yoksa
kısır döngü sürer gider. Yapılan, sadece durum kurtarmak olur.
İyi bir hafta diliyorum.
Sevgi
ve Saygıyla kalın.