Kalite
sisteminde dokümantasyon önemli yer tutar. ISO 9001 Kalite Sistem Standardı dokümantasyonunda
bir hiyerarşi vardır. 2015 versiyonunda adlandırmada değişiklik yapıldı.
Dokümanların hiyerarşik sırada olması beklenmiyor. “Dokümante edilmiş bilgi”
kavramı getirildi. Şart olmasa da dokümantasyon hiyerarşisi yine önemlidir.
Çünkü bu hiyerarşi mantıksal ve iş akışı sırasına göredir.
Mantıksal
sıra şöyle: Önce işin nasıl yapılması gerektiği öğrenilir. Bunun için evrensel
yöntemler bulunur (Yöntem). En iyi uygulama saptanır. Dolayısıyla yöntem
belirlenir. Sonra bu yönteme göre kendi koşullarımızda neyin, niçin, ne zaman,
nerede, nasıl ve kim tarafından yapılacağı basamakları yazılır (Prosedür).
İşler bu maddelere göre uygulanır. Bu basamaklar açıklayıcı olmalıdır. Nasıl
kontrol edileceği de yazılır. Bazı uygulamalar vardır ki hat çalışanına kısa
komutlarla açıklayıcı bilgiler yazılır. “Aç”, “getir” gibi (Talimat). Uygulama
sırasında kontroller yapılır. Bunlar kaydedilir. Sürekli gelişme için
kullanılır. Bir de işle ilgili sonuç veya ürün kayıtları tutulur (Kayıt). Hepsi
kanıt niteliğinde dokümanlardır.
Dokümantasyonda
mantıksal sıra ile iş akışı sırası hemen hemen aynıdır. Yöntem, prosedür ve
talimat ile kayıt.
Dokümanlar
önemli kanıtlardır. Kalite sistem yaklaşımı “izlenebilirliği” ve
“erişebilirliği” temel alır. Yöntemler çoğunlukla dış kaynaklardır. Süreç
yöneticisinin bilgi ve yetkinlik düzeyini gösterir. Prosedür de süreç
yöneticisi tarafından tüm süreç uygulayıcılarının katkılarıyla hazırlanır. Gerçek
hayattaki uygulayıcıların da deneyimden kaynaklanan görüşleri uygulamada
önemlidir. Talimatlar sadece kullanıcılar için yazılır.
Talimatları
uygulayanlardan yöntem, prosedür hakkında, kısa eğitim yapılsa da, derin bilgi
beklenmez. “Yap, et”, “kullan”, “at”, “düğmeye bas”, vb. emir cümlelerini
yerine getirmeleri beklenir.
Bu
bilgiler ışığında “Çoğunlukla hangi dokümana odaklıyız?” sorusunu son yıllarda
çok soruyorum. “Talimatlara odaklıyız” yanıtını vermekten derin kaygı duyuyor
olsam da maalesef böyleyiz.
Yüksek
teknolojiden bahsediyoruz. İleri teknoloji üretimi için hibe programları duyuruluyor.
Bunlara başvurular çok az. Fikir sahibi olunsa da ileri teknoloji üretecek
bilgi ve yetkinlikte insan kaynağı bulunmadığı için çok zorlayıcı. Çoğunluğa
bakılınca sadece ne denirse yapmaya alışmış insanlar var. Okumayı sevmiyor. Kendisine
ne denirse inanıyor. Sorgulama özelliği olmadığı için öğrendiği yanlış ise onun
yanlış olduğunun bilincinde değil. Bilmediğini de bilmiyor. Öğrenme ve üretme
alışkanlığını kaybetmiş olan veya kaybetmekte olan çoğunlukla ileri teknoloji
üretilebilir mi?
Ülkenin
geleceği birkaç kişininin yap, et, komutuna bırakılır mı?
Üretmek
için dokümantasyon hiyerarşisi iyi bilinmeli. Bırakalım yalnız talimatlara
odaklı olmayı, yöntem üretmeye çalışmalıyız. Başlangıçta sorun varsa, devamı nasıl
getirilir?
Tam
sorgulama zamanı…
İyi bir hafta dileklerimle,
Sevgi
ve Saygıyla kalın.