Denge, saygı ve sevgi

Diler Aslan

06-02-2017
Bize yazmak için tıklayınız.


       Beklentilerin karşılanması kalite uygulamalarının temel amacıdır.

       Müşteri beklentileri diye tanımlanınca bazı kişiler bunun sadece parayla ilişkili olduğunu düşünür. Bu düşünce hakim olunca başından olumsuz başlanıyor. Bu durum kanayan yara olarak sürmekte…

       Aslında şu şekilde bakılmalı: İnsan bir hizmet veya ürün aldığından bir değer kazanır. Hizmeti verenin veya ürünü satanında değer kazanması gerekir. Ticarette, bu değer paradır. Ürünü satanlar ya da hizmeti verenler bu şekilde işlerini yürütürler ve daha daha da değer kazandıracak ürün ve hizmet üretebilirler.  

       Sosyal yaşamda da ise kazanılan değerler saygı ve sevgidir. Mutluluktur.

       Sevgi çok gerekli olsa da insanlar birbirlerini sevmek zorunda değildirler. Ancak saygı vazgeçilmez bir değerdir. Saygı yoksa, o toplulukta uygunsuzluklar çok yaşanır.

       Dolayısıyla o toplumda denge de bozulur.

       Saygı ve denge etkileşimli iki sözcüktür.

       Masanın ayaklarından birisinin kısa olması o masanın dengesini bozar.

       Üç ayaklı sac ayağının bir ayağı kısa ise o sac ayağı devrilir.

       Bunlar dengenin somut kavramlarıdır.

       Denge sözcüğünün saygı ile etkileşimli olan soyut anlamı ise topluluğu oluşturan insanların mutluluk dereceleridir. Mutlu olmayan topluluklarda insanlar arasında sürekli kargaşa yaşanır. Dolayısıyla o toplulukta dengeden bahsedilemez.

       Topluluk; aile, okul, iş yeri, ulus, ve dünya halkı olabilir. Bir topluluk için geçerli olan durum diğeri için de geçerlidir. Bu toplulukları oluşturan insanların sayıları ve birbirleriyle iletişimleri farklılık gösterir.  

       Saygı olmayan yerde ayrımcılık vardır. Ailede çocuklar arasında ayrım yapılıyorsa o ailede, saygı ve sevgi varlığından bahsedilemez, dolayısıyla denge de yoktur. Okulda öğrenciler; iş yerinde çalışanlar; ülkede vatandaşlar, dünyada uluslar arasında saygı yoksa o topluluklarda denge de yoktur.

       Denge nasıl bozulur?        Her insan kendisine özgündür. Çıkarları için taraf tutarak bir yerlere gelmeye alışan insanlar kolay yolu seçerler. Örneğin, bilgi ve yetkinliğe dayanmayan atamalar ve yükseltilmeler varsa, o toplulukta taraf tutarak bir yerlere gelmek isteyenlerin sayısı çoğalır. Bu şekilde bozulan denge o toplumun ilerlemesini de tehlikeye sokar.

       Haklar insanlara dengeli sağlanmazsa toplulukta kaos oluşur. Örneğin, ülkemize gelmiş olan bazı mültecilere sağlanan hakların Türkiye’de yaşayan diğer zor durumdaki kişilere de sağlanması gerekir. Anlaşılması zor olan bazı olayları duyuyoruz. Bu konuda da dengeden bahsedilebilir mi?

       Sevginin yok olmakta olduğunu gözlemliyoruz. Yaşadıklarımız bize saygının da kaybolmakta olduğunu gösteriyor. Denge bozuluyor.

       Bozulmakta olduğunu gözlemlediğimiz dengenin sürdürülebilmesi için tek koşul, ülke boyutunda  üç önemli kurumun birbirinden bağımsız olmasıdır.  

       Bunlar da yasama, yürütme ve yargı kurumlarıdır.

       Bunlar birbirlerinden bağımsız olmazsa insanların kendi çıkarları için yapacaklarının önüne geçilemez.

       Dolayısıyla denge bozulur. Çocuklarımız ve torunlarımızın geleceği için dengenin sağlanması ve sürdürülmesi gerekiyor.

       İyi bir hafta dileklerimle,

       Sevgi ve Saygıyla kalın.

 

YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Diler Aslan - Diğer Yazıları
Bütün Diler Aslan Yazıları