7 Aralık 2024 Cumartesi

DÜZ MANTIK

Hüseyin Güdücü

02-02-2017
Bize yazmak için tıklayınız.


            Bir rahip karın ağrısı şikayetiyle doktora başvurmuş. Doktor muayene etmiş, ilaçlar vermiş. Hasta ilaçlarla iyileşemeyince, doktor, ameliyat önermiş. Rahip ameliyatı kabul etmiş ve kendisine söylenen tarihte hastaneye yatmış.

            Aynı tarihte hastaneye dokuz aylık gebe ama bekar bir kız müracaat etmiş. Doktor, vaziyeti kurtarmak için, hınzırca bir plan yapmış. Rahip ameliyattan uyanınca, doktor, “Geçmiş olsun, ameliyat çok başarılı geçti,” demiş. Sonra,  yan karyolada yatan, bekar kızın doğurduğu bebeği gösterip, “Bu bir mucize. Tanrı size bir erkek bebek vermiş,” demiş. Önce şoke olan Rahip, bebeği kucağına almış ve Tanrı’ya mucizesi için şükretmiş.

            Rahip çocuğu almış, bakmış, büyütmüş. Yıllar geçmiş çocuk bir genç olup evden ayrılacağı zaman,  çocuğu karşısına alan Rahip, “Oğlum sana korkunç bir itirafta bulunacağım. Ben aslında senin baban değil, annenim. Senin baban piskopos,” demiş.

            Mantık böyle işler. Yeni bilgiyi, mevcut bilgilerle kıyaslar, ters görünen bir şey yoksa tamam, der. Eğer yeni bilgiyi kıyaslayacak kayıtlı bilgisi bulunmuyorsa, yeni bilgiyi reddeder. Bu yüzden mantık, ya kolayca yanılır, ya da reddeder.

            Buradan yola çıkan bazı insanlar, ‘Ne kadar çok bilgim olursa, o kadar kuvvetli bir alt yapıya sahip olurum,’ diye düşünürler. Böylece hem kolayca aldanmam, hem de bilinen bir şeyi reddetmem diye hesap ederler. Gel gelelim bu hesap tutmaz. Zira kişi ne kadar öğrenirse öğrensin yine de yetersiz kaldığını hayretle görür ve öğrenmenin bir sonunun olmadığının farkına varır. İşte o zaman mantığın her şeye kadir olmadığını idrak eder.

            İşini yapmak, para kazanmak, hesap yapmak, trafikte emniyetle seyir etmek, toplum kurallarına, kanunlara uymak, doğa koşullarından korunmak vb. gibi konularda mantık çok cevvaldir. Ancak mantık bir başkasının mantığını anlama konusunda dahi çuvallar. Çünkü başka birinde, başka bilgiler kayıtlıdır ve onun mantığı o kayıtları kıyaslar. Bir insanın kendi mantığıyla bir başkasını değerlendirmesi, ön yargının ta kendisidir. Ön yargıyla hareket edenler başkalarını sürekli yargılarlar. Yargıladıkça, kendi mantıklarını över, diğerini yererler. Böylece yargıladıklarını ötekileştirmiş olurlar.

            İnsan sadece mantıktan ibaret olmadığı için, mantık sadece cevval olduğu konularda kullanmalıdır. Oysa bakıyorsunuz uyurken bile mantığın etkisi devam ediyor. Görülen rüyaların hepsi, akşamdan kalma düşüncelerin eseri.  Dinlenirken, yarın yapılacaklar planlıyor, ormanda gezerken, yaşananlar gözden geçiriliyor. Bu durumda ne uykunun, ne dinlemenin ne gezmenin, ne de eğlenmenin hayrını göremiyoruz. Mantık tam hükümdarlık kurunca, kalbin mesajlarını bile duyamıyoruz.


YORUM YAZ
BU YAZI HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ
Hüseyin Güdücü - Diğer Yazıları
Bütün Hüseyin Güdücü Yazıları