Türkiye’de bireysel silahlanma ve ateşli silahlardan çıkan yaralanma ve ölüm olayları her geçen gün artış gösteriyor. Türkiye’de bağımsız araştırma kuruluşlarının araştırmalarına göre son 10 yılda, 10 milyonun üzerinde ruhsatsız silah bulunduğu ifade ediliyor. Televizyonlardan her gün şiddet içerikli, ateşli silahlarla düzenlenen yaralamalı ve ölümlü haberleri izliyoruz. Dünya’da bireysel silahlanma artış gösterirken, Türkiye’ye sınırlardan kaçak yollarla silah kaçakçıları tarafından getirilen yasadışı silahlar halka ucuz yollardan satılıyor. Irak’ın beşinci başkanı Saddam Hüseyin’in yönetimde bulunduğu zamanda çıkan Irak’ı Özgürleştirme operasyonunda Irak ordusu ve Irak polis gücü depolarında bulunan yüzbinlerce kalaşnikof marka makineli tüfek ve tarık marka tabanca, milyonlarca tüfek ve tabanca mermisi hala kayıp durumda bulunuyor. Irak ve Suriye’de devlete ait depolardan kaybolan milyonlarca silahın kaçakçılar tarafından başta Türkiye ve çevre ülkelere götürüldüğü düşünülüyor. Türkiye’de yasadışı yollardan getirilerek kaçakçılar tarafından satılan silahlarla işlenen suç eylemleri önlenemiyor. Kendisini boşlukta hisseden, işsiz, eğitimini yarıda bırakmış bireyler bireysel olarak silahlanarak suç olaylarına karışıyor. Türkiye’de birçok spor kulübü ve sivil toplum kuruluşu bireysel silahlanmanın önüne geçmek için; yapacak uğraşı olmayan işsiz ve eğitimine devam etmeyen yurttaşların eğitime yönlendirilmesini istiyor. Başta Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığına bireysel silahlanmaya karşı yapılması gereken eğitim konularında büyük işler düşüyor. Türkiye’deki vatandaşlar eğitim sisteminin değiştirilmesi ve hayat boyu kurs, meslek edindirme sistemine geçilmesini istiyor. Birçok vatandaş Polis ve Jandarma’nın her gün yaptığı çalışmalarda yakalanan yüzlerce silahın haber yapılmasının yanı sıra; yurttaşlara eğitim verilmesini savunuyor. Amerika’da bulunan kanunlara göre yüzlerce milis gurubu bulunuyor. Amerika’da milis kanunu kapsamında sivillerin mülkiyetinde olan milyonlarca ruhsatlı silah bulunuyor. ABD’de 100 milyon bireyin taşıma ruhsatlı silah bulundurduğu biliniyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu yasaları gereği ülkeyi koruma ve kollama görevi Ordu ve Polis gücünden sonra 3 güç olarak halk milis muhafızlarına düşüyor. İsrail ve İsviçre Devleti de milis gücünü kullanan ve bütün vatandaşlarının silah kullanmayı bilen ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’de bireysel silah ruhsatı Avcılık ve Atıcılık spor kulüplerinde sporcu lisansı üzerinden ya da İçişleri Bakanlığı tarafından uygun görülen kişilere veriliyor. Taşıma ruhsatı, bulundurma ruhsatı ve sporcu lisansı taşıyan vatandaşlarımız şiddet eylemleri ile suç eylemlerine karışmıyor. Türkiye’de bireysel silahlanmada suç olayları piyasada satılan yasadışı silahlarla gerçekleştiriliyor. Kanunsuz şekilde satın alınan silahlarla Türkiye’de şiddet eylemleri gerçekleştiriliyor. Televizyon kanallarında ateşli silahlarla gerçekleşen şiddet eylemleri sonrasında Türkiye’deki Avcılık ve Atıcılık Spor Kulüpleri üyelerine de suçlu gözüyle bakılıyor. Türkiye’deki atıcılık kulüpleri atıcılık sporunda uluslararası yarışmalarda bayrağımızı dalgalandırmaya devam ediyor.
Denizli Atıcılık İhtisas Spor Kulübü Başkanı Anıl Demirtaş’la atıcılık sporu ve bireysel silahlanma üzerine yaptığımız röportajımız:
Sizi tanıyabilir miyiz?
“Ben Anıl Demirtaş. Denizli Atıcılık İhtisas Spor Kulübü’nü 2014 yılında kurduk. Denizli’de çok uzun yıllardan bu yana atıcılık faaliyetleri yürütülüyor. Denizli’de 1970 yılından bu yana atıcılık yapılıyor. Biz atıcılığın profesyonel olarak yapılmasını savunuyoruz. Denizli ilçeleriyle beraber 20’den fazla atıcılık ve avcılık kulübü var. Biz de trap atıcılığı ve 10 metre havalı tabanca atıcılığı var. Trap Skeet atışı olimpik bir spordur. Bu tamamen bir spor dalıdır. Hobi ya da eğlence amaçlı yapılan bir etkinlik değildir. Türkiye’nin de Trap Skeet milli takımı var. Bu sporun çıkış yeri İngiltere’dir.”
resim
Trap Skeet sporu nedir? Trap Skeet Sporu hakkında bilgi alabilir miyiz? Denizli’de Trap Skeet sporu nasıl gidiyor?
“Skeet atışı, katılımcıların makineler tarafından yüksek hızda çeşitli açılardan fırlatılan hedefleri vurmak için pompalı özel üretim tüfekler kullandığı tamamen reflekslere dayalı bir spor dalıdır. Dünya’da Uluslararası Atıcılık Federasyonu tarafından atıcılık etkinlikleri organize edilmektedir. Uluslararası Atıcılık Federasyonu Dünya olimpiyat oyunlarında Skeet atışını düzenleyen kurumdur. Skeet atışları için tercih edilen ateşli silah genellikle 24 ila 32 inç namlulu ve çok açık şoklara sahip yüksek kaliteli, çift namlulu üst üste av tüfeğidir. Süper poz tüfek kullanılır. 76 namlu, 7,5 numara 24 gram saçma çapı vardır. Fırlayan disk 11 santimdir, ziftten yapılan bir maddedir. Disk makinadan saatte 120 kilometre hızla çıkar. Diski 1 saniyede vurmak zorundasınız. Bu refleks atışıdır. Denizli’de 25 kadar lisanslı sporcumuz var. Etkinlik kısmen kuş avlama eylemini simüle etmek için tasarlanmıştır. Eskiden kafeslerden bırakılan güvercinler salınır ve onlar havada vurulurmuş. Otomatik disk fırlatan bir makine tasarlamışlar. Neredeyse 70 yıldır otomatik disk fırlatan makine kullanılıyor. Tamamen spor amaçlı yapılan bir çalışmadır. Yüksek disiplin ve sıkı çalışma ister.”
Skeet atışı pahalı bir spor dalı mıdır? Skeet atışının gideri yüksek midir?
“Biz Gençlik ve spor Bakanlığına bağlıyız. Bizim sporda herkes masrafını kendisi karşılar. Herkesin kendi tüfeği vardır. Fişeğimizi kendimiz alıyoruz. Trap diskler gittiğimiz poligonda ücret karşılığı ödeyerek alıyoruz. Atış poligonlarında bedel karşılığı atıyoruz. Bir seri trap disk atışında 25 atış yapılır. 25 sayıda en çok vuran kazanır. Disk makinası sıra sana geldiği zaman sese duyarlıdır. Atıcının 12 saniye vakti vardır. Türkiye’de bu spor çok gelişmiş değil. Bundan 16 yıl önce fişeğin kolisini 100 TL’ye alıyorduk 2024 yılında 3 bin TL en ucuz fişek. Kutusu 10 TL idi, şimdi en ucuz fişek 300 TL. Yerli malı fişek 300 TL, ithal fişek 700 TL’ye kadar satılıyor. Diskler pahalandı. Malzemeler pahalandıkça bu spora rağbet azalıyor. Denizli’de 1 yılda 20 müsabaka yapılırdı. Atış poligonuna gitmek için bile yüksek yakıt masrafı ödüyoruz. Önceden her hafta atış yapardık, şimdi ayda bir defa yapıyoruz. Denizli’de Çardak’ta atış poligonu var. Çardakta atışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de her ilde en az 2 tane atıcılık kulübü var. Ege bölgesinde 1970 yılında Manisa’da ilk poligon yapılmış. Manisa ve Aydınlı şampiyonlarımız var. Balkan şampiyonumuz var.”
Türkiye’de haberleri izliyoruz her gün Polis ve Jandarma 100’lerce pompalı tüfek, av tüfeği, tabanca yakalıyor bu hiç bitmiyor silahlanma ve vahşet daha da artıyor bunu durdurmak için ne yapılmalıdır?
“Bu 40 yıl öncede böyleydi. Bundan 40 yıl öncede ruhsatsız silah taşıyan çoktu. Kaçak avlanan çoktu. Silah ve tüfek kullanarak suç işleyenlere bakın avcılık ya da atıcılıkla sporla ilgisi olmayan insanlardır. Suç işleyen insanların avcı ve atıcılıkla ilişkisi olamaz. Bazı insanlar silahlanarak suç işliyor. Bir tane kadın polisimiz vefat etti. Daha 19 yaşında bir suç makinası polisimizi görev başında şehit etti. Türkiye’de silah ya da tüfekle bir suç işlendiği zaman avcı ve atıcılar töhmet altında kalıyor. Ben hiçbir zaman profesyonel bir atıcının bir suça karıştığını görmedim. Vergi borcu olanlar şimdi tüfek ruhsatı alamıyor. Bazı şeyler zorlaştırıldı, atıcılık ve avcılık yapmak isteyenler vergi borcu olunca avcılık ruhsatı alamıyor. Bazı insanlar yasadışı atıcılık ve avcılık yapıyor, çünkü ruhsat alamıyor. Gençlerin suça karışmasını önlemek için eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Atıcılık kulüpleri bu eğitim çalışmasını tek başına yapamaz, devlet desteği olmak zorunda. Ruhsatsız tüfek kullananlar, avcılık ve atıcılık yapmak isteyenler, tüfek ruhsatı alamayanlar, atıcılığa merakı olanlar, silah ve tüfeklere merakı olanlar devlet tarafından eğitim verilerek spora teşvik edilmelidir. Ruhsatsız ve yasadışı silah ve tüfek kullanmanın yanlış olduğu anlatılmadır. Şiddet olaylarının en büyük nedeni eğitimdir. Türkiye’de düzgün bir eğitim sistemi olsa bunlar yaşanmaz. Suç önlenmeye çalışılıyor ama önlenemiyor. En eğitimli ülkelerden birisi Amerika Birleşik Devletleri ama en çok silah taşınan ve insanların birbirini öldürdüğü bir ülke orası. Amerika’da kuruluşundan beri vatandaşlar silah taşıyabiliyor. Okumak farklı, eğitim almak bilinçlenmek farklı bir şeydir. Çocukları çok iyi eğitmek için en baştan başlamak gerekir. Ateşli silahlar kötü bir şeydir. Benim söylemek istediğim, dünyanın gelişmiş ülkeleri bu işleri spor olarak yapıyor. Sporda ve bilimde hiçbir ülkenin gerisinde kalmamalıyız. Her şeyi eğitimle aşabiliriz.”
Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Azerbaycan gibi ülkelerde Ulusal Milis Muhafız birlikleri var, bu kişiler halkın içinde yaşamına devam ediyor, ruhsatlı silah taşıyor buna benzer bir yapı Türkiye’de kurulmalı mıdır?
“Bu memleketin 3’üncü milis kuvveti avcılar ve atıcılardır. Dağlarda gezen avcılar bu ülkede suç işlemiş, terör olaylarına karışmış herkesin yakalanmasına vesile olmuştur. Türkiye’de suç kaydı, hastalığı olmayan her vatandaşımız toprağını savunmak için evinde ruhsatlı silah bulundurabilir. Ruhsatsız silaha bizde karşıyız, silahla işlenen suça karşıyız, silahla yapılan terör eylemlerine karşıyız. Silahı atıcılık ve avcılık yapmak için devletimizin onayıyla taşıyor ve bulunduruyoruz. Ülkemiz yabancı ülkeler tarafından işgal edilirse 3’üncü milis gücü biz avcılar ve atıcılardır. Bakın 6 milyon nüfusa sahip İsrail Devletinde herkesin üzerine kayıtlı otomatik tüfek ve silah var. İsrail’de kadınlarda askere gidiyor. İsrail’de sivillerin bile evinde silahı var. İsrail’de silahsız bir ev ve işyeri yok. Türkiye’nin çevresindeki ülkeler yangın yeri gibi. Çevremizdeki düşman ülkeler bizi ve gücümüz bildiği için yaklaşamıyor. Ülkemiz için kötülüğe gelenler bizimde boş olmadığımızı bilmeli. Her şeyin eğitim çerçevesinde yapılmasını istiyoruz. Amerika’da Polis ve Kırsal Jandarma Şerifler birinden şüphelendi zaman hemen elini kaldır diyor. Silah olduğunu şüphelendiği zaman hemen ateş ediyor. Bu uygulamada çok yanlıştır.”
Herkes silahsızlanmadan bahsediyor, İngiltere’de Polisler üzerinde silah taşımıyor, Türkiye’de sizce nasıl olmalıdır?
“İngiltere’de polis silah taşımıyor. Japonya’da polis haricinde silah taşıyan yok. Japonya’da akşam olunca polis silahını polis merkezi içinde kasaya kilitliyor. Görev harici ve üniformasız silah taşımak yasak. İngiltere’de sadece silahlı bir tane polis birimi var. Konu olarak yine eğitime geldik. Bir polisin silahsız olması demek, senin memleketinin eğitim seviyesinin yüksek olduğunu gösterir. ‘Biz polisten belinde silah olduğu için mi korkmalıyız?’ Biz kanunlardan korkuyoruz, kanunlara uyuyoruz. Doğru vatandaş kanundan korkar. Türkiye içinde bulunduğumuz coğrafi şartlar gereği polis gücümüz silahsız olamaz. İngiltere ve Avrupa ülkelerinde olabilir. Eğitim olarakta İngiltere ve Avrupa ülkelerinden 80 yıl geriden gelen bir ülkeyiz. İsviçre’ye bakın. İsviçre devletinde her vatandaş asker statüsünde. Dünyanın en eğitim seviyesi yüksek ülke İsviçre vatandaşları silahlarıyla askeri tatbikat yapıyor. İsviçre’de her vatandaş iyi tüfek kullanmayı ve askerlik sanatını biliyor. Küçük bir ülke İsviçre’yi diyelim ki, büyük bir ülke işgal etmek istedi. Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri İsviçre’de her vatandaşı asker gibi. Avrupa’da alınamayacak herkesin asker olduğu tek ülkenin İsviçre olduğu söyleniyor. Eğitim çok önemli. Her şeyin başı eğitim. Yanlış anlaşılmamalı. İnsanlar her şeyde eğitim alarak, kursa giderek yapmalıdır. Biz vatandaşlarımızın spora yönelerek enerjilerini spor müsabakalarında atmasını istiyoruz.”
Burak COŞKUN