“İktidar en büyük darbeyi kadın haklarına yaptı”

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla mesaj yayınlayan Eğitim İş Denizli Şube Başknaı Namık Kemal Aydoğan, “İktidara geldiği günden bu yana Türkiye'deki demokrasi ortamını giderek daraltan AKP, kuşkusuz en büyük darbelerden birini kadın hakları konusunda vurmuştur” dedi.

09-03-2023 10:37:22

Kadınlar Günü’nün tarihsel sürecinden bahsederek konuşmasına başlayan Başkan Aydoğan, “8 Mart 1857 yılında New York’ta tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için greve gitti. Greve müdahale edilmesi sonucu 129 kadın işçi yanarak öldü. 1910 yılında 2. Enternasyonal Kadın Konferansı’nda, 17 Mart 1970 yılında ise Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ilan edilmiştir. İktidara geldiği günden bu yana Türkiye'deki demokrasi ortamını giderek daraltan AKP, kuşkusuz en büyük darbelerden birini kadın hakları konusunda vurmuştur” dedi.
Günümüz Türkiye’sinde gelinen noktada kadın haklarının geldiği noktayı anlatan Aydoğan, “Kadın cinayetleri giderek artmış, katillerin sadece takım elbise giydiği için ceza indirimleri alması, bu artışta hatırı sayılır bir rol oynamıştır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 66 kadın cinayetlere kurban gitmişken, ardan geçen 21 yılda katledilen kadın sayısı 8 bine dayanmıştır. Türkiye, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda OECD ülkeleri arasında ilk sırada gelmektedir. OECD ülkeleri ortalaması yüzde 21,6 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 38’dir. Kadınların uğradığı tacizler ve cinsel saldırılar da maalesef artık kanıksanır hale gelmiştir. Tecavüzlere bile "orada ne işi vardı?" diye yorum yapan karanlık bir güruh türemiştir. 2023 Türkiye'sinde kadınlar, maruz kaldıkları cinsel saldırıları duyurup, yargıya taşıyacakken bile hedef olmaktan korkar hale gelmiştir. Kadınları korumak bir yana, onları kendi iktidarı için tehdit olarak gören siyasi iktidar, kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, kadınlarla erkekler arasında eşitliğin yaygınlaştırılmasını hedefleyen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiştir. "Kadının yeri evidir" diyen, onun dünyaya gelme amacının sadece çocuk doğurup yemek pişirmek olduğunu sanan çağdışı zihniyet, kadınların adeta hapsedildikleri evlerdeki emeklerini de değersizleştirmeye çalışmaktadır. Kadınlar sadece aile içinde değil iş yerinde de sömürüye, adaletsizliğe ve ölümlere kurban gitmektedir” dedi.
Kadınların iş cinayetlerinde öldürülmesini de ele alan Aydoğan, “ Sadece 2022 yılında adına kader dedikleri, fıtrat dedikleri sömürü düzeninde en az 108,  2023 yılının ilk iki ayında en az 30 kadın emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Ekonomik kriz en çok kadınları etkilemiş, Kadın istihdamı azalmıştır. TÜİK’e göre de kadın işsizliği tüm işsizlik türlerinde en yüksek kategori olmaya devam etmektedir. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,8 iken kadınlarda yüzde 12,9 olarak gerçekleşmiştir. Okula gitmesi gereken yaşta kız çocuklarının hala gelin yapıldığı ülkemizde, ders kitaplarına dahi kadının toplumdaki rolünün evden ibaret olduğuna ilişkin çağdışı safsatalar girmiştir. Deprem bölgesindeki tüm yurttaşların temel insan hakları ihlal edilirken, özellikle kadınlar ve çocuklar bu süreçten daha fazla etkilendi. Güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldılar. Hatay’da, bir kadın, depremde evi hasarlı olduğu için 2 çocuğuyla birlikte evine dönmek zorunda kaldığı eski eşi tarafından üzerine uyurken kaynar su dökülerek yakıldı. Tek yaşayan kadınlara aile olmadıkları gerekçesiyle çadır verilmeyerek barınma hakları ihlal edildi ve ayrımcılık yaşadılar.
Eğitim-İş olarak vurguluyoruz: Kadın-erkek eşitliği, sadece kadınların sorunu değil, uygarlaşmada bir eşiktir” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı kanunun etkin bir biçimde uygulanması gerektiğini ifade eden Aydoğan, “Kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalı, Kamu-özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmeli, Kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalı, Kız çocuklarının okullaşma oranını artıracak önlemler alınmalı, Yeryüzüne barışı, çağdaşlığı, inceliği ve sayısız güzelliği kadınların getireceğine inanıyoruz, yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!” diyerek sözlerini noktaladı.  Serhat KÖSE

 

YORUM YAZ
BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ - 1-0 galip geldi