2024 yılının Türkiye’sinde 21’inci yüzyılın en büyük sorunlarının başında mutsuzluk geliyor. Denizli’de ve Türkiye’de mutsuz insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Şehirden şehre farklılık gösteren mutsuzluk nedenlerinin ana faktörünü ekonomik sorunlar oluşturuyor. Çarşıda, pazarda, trafikte yaşanan en küçük olumsuzluk insanların mutsuz olmasından dolayı yerini büyük kavgalara bırakıyor.
Denizli Devlet hastaneleri psikiyatri bölümü, Üniversite hastaneleri psikiyatri bölümüne başvuran hastaların yüzde 90’ı mutsuz olduğundan yakınarak şikayet ediyor. Hastanelerin psikiyatri bölümleri mutsuzluk sendromu olan; kronik düşük ruh hali, ilgi kaybı ve motivasyon eksikliğine çare bulamıyor. Psikiyatristler klasik tedavi yöntemi mutluluk hormonu salgılayan ilaç tedavisinin mutsuzluk hastalığına çözüm bulamadığını söylüyor.
Psikiyatri Uzmanı ve yazar Hüsnü Menteşoğlu ile toplumda giderek artan mutsuzluğun nedenlerinin ne olduğuna dair yaptığımız röportajımız:
Sizi tanıyabilir miyiz? Kaç yıldır Psikiyatri Uzmanısınız?
‘Ben 25 yıldır Denizli’de Psikiyatri uzmanı olarak çalışıyorum. Denizli Devlet Hastanesi Psikiyatri ve Amatem bölümünün 15 yıl şefliğini yaptım. 2017 yılından bu yana özel muayenehanemde çalışmalarımı sürdürüyorum. Kitap yazarıyım. Benim 3 tane yayınlanmış kitabım var. Özel psikoloji ekibim var. Televizyon programı yapıyorum. Köşe yazarı olarak çalışıyorum. Video paylaşım sitelerinde videolar yayınlıyorum. Halk sağlığı için çalışmalarıma ilk günkü gibi devam ediyorum’
Son dönemlerde insanlar mutsuz. Türkiye’de mutsuzluğun gerçek sebebi nedir? Psikolojik olarak açıklar mısınız?
‘İnsanların mutsuz olmasının 3 tane sebebi vardır. Bir psikolojik, bir biyolojik, bir de sosyal boyutu vardır. Psikolojik faktör vücudumuz ve beynimizdir. Beynimiz her şeyin merkezidir. Beynimiz vücudumuzun ana kumanda merkezidir. Beynimiz üzerinde son yıllarda muhteşem araştırmalar yapılmıştır. Bundan 80 yıl önce keşfedilen klorpromazin psikiyatri ilaçlarıyla akıl hastalıkları tedavi edilmeye başladı. Daha önce tedavi edilemeyen akıl hastalıkları bilimin gelişmesiyle günümüzde tedavi ediliyor. Diğer faktör biyolojik faktördür. Biyolojik faktörler genetik olarak 20 ve 30 yaşlarında ortaya çıkar. Biyolojik faktör beynin bilgi işlemlemesidir. Beynin bilgiyi, olayı olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirmesidir. Bir de sosyal boyut vardır. Toplumun mutsuzluğu sosyal faktörlerle alakalıdır. Sosyal faktörler; yoksulluk, işsizlik, ekonomik sorunlar, yönetimsel sorunlar, uluslararası ilişkiler, savaşlar, terör, evdeki geçim sorunları, okul sorunları, iş hayatı sorunlarıdır. İnsanlar 2024 yılında sosyal faktörler nedeniyle mutsuzdur. Türkiye’de 2024 yılında insanların mutlu olması için hiçbir sebep yok. Korkunç bir enflasyon var. Ekonomik sıkıntı hat safhada. Çalışan kesim 17 bin liraya geçinmeye çalışıyor. Emekliler 12 bin TL’ye geçinmeye çalışıyor. Bu maaşa geçinenlerin çocuklarının olduğunu, evlerinin kira olduğunu düşünürsek yaşamak neredeyse imkansız. Türkiye’de yaşanan yolsuzluk söylentileri var. Ülkemizde sürekli olarak kaotik ortam yaşanıyor. İnsanlarda genel olarak bir hoşgörüsüzlük oluştu. Trafikte, çarşıda, pazarda herkes patlamaya hazır bomba gibi. Trafikte, çarşıda, pazarda günlük hayatımızda en küçük bir tartışmada kavga çıkıyor. Yanında silah taşıyan çok sayıda vatandaşımız var. Gençlerin bile elinde delici ve kesici aletler var. Ciddi bir şekilde şiddet toplumu haline gelmiş durumdayız. Kadına şiddet çok ön planda. Kadın cinayetleri artmış durumda. İntiharlar almış başını gidiyor. İçinde yaşadığımız 2024 yılında mutsuzluğun başlıca sebebi ekonomik faktörlerdir’
Yolda yürüdüğünüzde herkesin suratı asık, herkes mutsuz olduğunu söylüyor. Gülen insanların sayısı çok azaldı. İnsanlar nasıl mutlu olabilir? Psikiyatri bu mutsuzluğu çözebilir mi?
‘Yolda yürürken herkesin suratının asık olduğunu görüyoruz. İnsanlar çok ciddi bir ekonomik bunalım içerisinde. Çok ciddi sosyal bunalım var. İnsanlar yaşama hedeflerini kaybetmiş durumdalar. Anlamsızlık ve boşluk duygusu hat safhada. Herkes hayatlarının bir anlamının kalmadığını düşünüyor. Türkiye’de çok korkunç bir gelir dağılımı dengesizliği var. Türkiye’nin yüzde doksanı çok yoksul. İçinde yaşadığımız 2024 yılında psikiyatri insanları mutlu etmekte yetersizdir. Psikiyatriden yardım almak bu olayı çözmez. Mutsuz olduğundan dolayı psikiyatriste gelen çok sayıda hasta var. Hastalarımızın yüzde 90’ı mutsuz olduğundan yakınıyor. Bu mutsuzluk olayını psikiyatristlerin bilimsel olarak çözmesini istiyorlar. Bunun çözüm çaresi psikiyatristler değildir. Bu olayı çözecek devlettir. Devletimizin insanların mutsuzluğunu çözmek için ciddi derecede adımlar atması lazım. Rehabilitasyon ve Toplum ruh sağlığı merkezleri mutsuz olanların sorunlarını çözebilir. Özel bir çalışma başlatabilirler. Rehabilitasyon ve Toplum ruh sağlığı merkezleri sadece çok ağır psikolojik sorunları olanlara bakıyor. Hafif ve orta derecedeki mutsuzluk, acıtasyon ve depresyon hastalarına bakmıyorlar. Kamuda çalışan doktor sayısı da yetersiz. İnsanların mutsuzluğu ve bunalıma girmiş halini Türkiye’deki siyasiler çözebilir. Mutsuzluğu çözecek makam Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Psikiyatri doktorlarından mutsuz insanların mutlu olmasını, bu işin bilimsel olarak çözülmesinin istenmesi yanlıştır’
Mutsuz olan hastalarınızı nasıl tedavi ediyorsunuz? Mutsuz olan hastaların tedavi süreci nasıl devam ediyor?
‘Hastalarımızın neredeyse tamamı mutsuzluk nedeniyle geliyor. Mutsuz ve sorunları olan hastamızı dinleriz. Sorunların çözüm çarelerini sözlü olarak kendisine söyleriz. Konuşarak çözülemeyen mutsuz hastalarımıza Devlet Hastanelerinde, Üniversite hastanelerinde tek alternatif ilaç tedavisidir. İlaç olarakta SSGİ Seçici serotonin geri alım inhibitörleri ilaçları yazılır. Bu ilaçlar mutsuzluk, depresif bozukluk, anksiyete bozukluklarda antidepresan olarak kullanılır. Eksik serotonin düzeylerinin tamamlanması ve hormonların yerine konması sonrasında kişiler kendilerine bir mutluluk ve rahatlama hisseder. Bu ilaçların yan etkileri de vardır. Hastalar ilk 15 günde ciddi yan etkilerinden dolayı bu ilaçları çöpe atıyor. Hastalar çok yönlü araştırılmalıdır ve sadece tek başına bu ilaç yetersiz kalmaktadır. Mutluluk hormonu serotonin salgılayan bu ilaçlarda mutsuzluğa çare olamamaktadır. Psikiyatrist ve psikologlar tarafından verilen psikoterapi hizmetleri de pahalı olduğu için bunu herkesin kaldırabilecek gücü bulunmuyor. Psikiyatri ve psikologlarla karşılıklı diyalog kurarak tedavi yöntemine her hasta eşit şartlarda ve ucuz bir maliyetle ulaşması için gereken çalışmaların yapılması temennimizdir.’ Burak COŞKUN