Ramazan ayında yaşam için gerekli olan tek madde olan suyun önemi, gerekliliği hissedilir. İnsanlar haftalarca, yağ stoklarına göre aylarca besinlerini almadan yaşayabilirken, susuzluk birkaç gün içinde ölümle sonuçlanabilir.
İnsan vücudunun içerdiği su miktarı yaşa ve cinsiyete göre değişmekle birlikte %60-70’i sudan oluşmaktadır. Su gereksinimimizin %50’sini içeceklerden, %35’ni yiyeceklerden , %15‘ini ise vücuttaki gıdaların kullanılması ile sağlarız. Su içeriği yüksek taze sebze ve meyveler gibi karbonhidrat kaynaklı besinlerin çok tüketimi su gereksinimi azaltır. Proteinlerden zengin gıdaların bol olarak yenilmesinin artı yönleri olsa da idrar çıkışının çoğalmasını sağlayarak su kaybını ve suya duyulan gereksimi artırır. Her gün vücuttan idrar, terleme, soluma ve dışkılama ile 2,5 – 3 litre su atılır. Suyun vücutta depolanmamasından kaynaklı günlük su kayıplarının giderilmesi ve vücut fonksiyonlarının sürdürülmesi için düzenli sıvı alımı gereklidir. Suyun %75-80’i kasların bileşiminde kullanılmaktadır.
Su kaybının artması bireylerde; iştahsızlık, sabırsızlık, yorgunluk, kalp atımında artmaya sebep olur…
Neden su tüketmeliyiz?
Çay, kahve tüketimi su ihtiyacımızı karşılar mı diye sorarsanız? Diüretik etkiye sahip siyah çayı ne kadar çok tüketirseniz o kadar fazla su içmelisiniz.
Çok su içmek değil, her saat başı 1 bardak ve yudum yudum şeklinde alışkanlık haline dönüştürerek içmeli ki su işlevini doğru yerine getirerek vücuttan ayrılsın.
Türlü türlü detoks karışımları yerine en güzel arınma içeceğiniz, suyunuzu günlük ihtiyacınız kadar tüketmeye özen gösterilmelidir.
Sağlıklı bir gelecek için su ile hayatınıza ferahlık ve temizlik getirin…