TARIM VE TURİZM

27-04-2016 05:00:26
Ekonomik, sosyal, kültürel ve doğal çevre ile sürekli etkileşim içerisinde çok yönlü bir faaliyet alanı olan turizm; ulaşım, konaklama, yeme-içme, eğlence, alış-veriş ve seyahat organizasyonu gibi hizmetlerin tümünü içeren dünyanın en hızlı gelişen sektörüdür. Bu hızlı gelişmenin temelinde; yükselen refah düzeyine paralel olarak seyahatte ayrılabilen gelir ve gelişen ulaşım olanakları sayesinde insanların bir yerden bir yere gitmesinin kolaylaşması, yeni ülkeleri ve kültürleri tanıma, yüksek yoğunluktaki kentsel alanlardan kaçma özlemlerinin güçlenmesi yatmaktadır. Gelişen toplumlarda insanlar artık deniz-kum-güneş üçlemesinin getirdiği dinlenmenin yanı sıra alternatif turizm türlerine de yönelmektedirler. Bu alternatiflerden biride ekolojik turizm yada çiftlik turizmidir. Ekolojik turizm yada kısa adıyla eko-turizmin ülkemizde geliştirilmesi için harcanan cabalar son zamanlarda artmıştır. Peki eko-turizm nedir? Eko-Turizm kırsal alanlarda, doğal veya tarihi çekiciliklerin belli bir ölçüde bulunduğu yörelerde ana ekonomik uğraşısı tarım olan nüfusun, tarımsal faaliyetlerini sürdürmekle birlikte ziyaretçi ağırlayabilecek şekilde yönlendirilerek küçük turizm işletmeciliği yapmasıdır. Bu alternatif turizm dalını tanıtmak amacıyla geçtiğimiz hafta sonu doğa güzellikleriyle bildiğimiz Beyağaç ilçesinde bir kısa gezi yaptım. Ekolojik tarımla birlikte eko-turizmin de geliştirilmesi için bence Beyağaç önemli ilçelerimizden biri. Ülkemize gelen turistler, artık ülkemizin doğal güzelliklerini görmenin yanında, kültürümüz ile de iç içe yaşamak istemektedirler. Örneğin, turist Beyağaç’a geldiği zaman doğal güzellikleri gezip görmenin yanı sıra Beyağaç halkının yaşam tarzını, yöresel giyimini ve yemek kültürünü, hepsini doğal ortamda yaşamak istiyor. O zaman bize düşen görev bu doğal ortamı oluşturmaktır. Kırsal kesimde yaşayan ve geçimini tarımdan sağlayan yöre insanının gelirine bir katkı olacak çiftlik turizmi yada eko-turizmi hayata geçirmek için hep birlikte azami caba sarf etmeliyiz. Yöreleri gezmeye gelen turistlere aynı zamanda organik üretimli ürünleri sunmak ta ayrı bir önem kazanacaktır. Denizli olarak bu potansiyele fazlasıyla sahibiz. İşte Buldan, İşte Babadağ, İşte kefe yaylası, Çameli, Honaz bunların hepsi farklı tarımsal alt yapısıyla, ekolojisiyle, sosyo-kültürel yapısıyla ve tabi ki doğal güzellikleriyle birer eko-turizmin potansiyel mekanlarıdır. Bu mekanları, başta yerel yönetimleri de işin içine katarak, alt yapısı, konaklama alanları ve gidilebilir yolları ile faaliyete geçirmeliyiz. Bu yörelerde yaşayan ve asıl geçim kaynağı tarım olan bu insanlara eko-turizm ekonomik anlamda da bir katkı sağlayacaktır. Eko-turizmi geliştirirken çevreye duyarlı bir yaklaşım içinde hareket etmeyi de ihmal etmemeliyiz. Her şeyin gönlünüzce olacağı günler dileğiyle.......  
YORUM YAZ
BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ - 1-0 galip geldi