Dünya genelinde mülteci sayısının her yıl katlanarak büyüdüğüne işaret eden Cahit Özkan, "Mülteciler konusunda uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Bugün toplam mülteci sayısının son yirmi yılın en yüksek seviyesine çıkarak 45 milyonu aştığını söyleniyor. Sorunun ortaya çıkmasında da, çözüme kavuşamamasında da sorumluluğunun gereğini yerine getirmeyen uluslararası toplumun rolü var" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, geçmişinden ve medeniyetinden aldığı insan merkezli anlayışla her zaman sınırlarını zulümden kaçan herkese açtığını ve açmaya devam edeceğini ifade eden Özkan, "Biz aslımızın medeniyetini neslimize aktarmakla yükümlüyüz. Ecdadımızdan aldığımız mirasın bir gereği olarak ülkemize sığınan mültecilerin etnik kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine bakmadan hepsine aynı duyarlılıkla yaklaştık. Her mülteciyi misafirimiz bildik. En fazla sığınmacı barındıran ülkelerden biri olarak, ülkemizde misafir olan mülteciler için neler yaptığımız ortadadır" dedi.

Türkiye'nin her fırsatta mülteci krizini uluslararası gündemin üst sıralarına taşımak için gayret gösterdiğine de değinen Özkan, "Uluslararası toplum bu süreçte insani ve vicdani değerlere sahip çıkamayarak, maalesef çok kötü bir sınav verdi. Biz Türkiye olarak uluslararası toplumun mülteciler hakkında neler yapması gerektiğine ilişkin görüşlerimizi her platformda dile getiriyoruz, getirmeye de devam edeceğiz. Bebeklerin, kadınların, sivillerin ölümünden katilleri kadar, katliama engel olabilecekleri halde hiçbir şey yapmayan uluslararası toplum da sorumludur. Adaletin ve huzurun temini noktasında en güzel örneği veren ecdadımız gibi, tekrardan dünyada barışı, huzuru ve adaleti tesis etmek için biz Türkiye olarak çalışıyoruz. Bu bağlamda vatanlarını terk etmek zorunda kalan mültecilere her zaman destek olacağımızı belirtiyor, Dünya Mülteciler Günü'nün tüm dünya nezdinde farkındalıklar oluşturarak güzel günlere vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.