Denizli
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin ardından
yürütülen soruşturmaların ardından bugüne kadar 34 kamu davası açıldı. Bu
davalardan Denizli Barosu\'na üye 10 avukatla ilgili iddianame 2\'nci Ağır Ceza
Mahkemesi\'nce kabul edildi. 7\'si tutuklu, 2\'si adli kontrol şartıyla serbest
bırakılan, 1\'i ise aranan 10 avukat hakkında hazırlanan iddianamede,
FETÖ/PDY\'nin yapılanması konusunda önemli bilgilere yer verildi.
78 sayfalık iddianamenin 40 sayfası örgütün kuruluşu, hiyerarşik yapılanması,
gelir kaynakları, istihbarat ve haberleşme ağı, yönetim modeli ve Işık
Evleri\'nin yapılanmasına ayrıldı.
160 ÜLKEDE FAALİYET GÖSTERİYOR
İddianamede, örgütün yapılanması bölümünde örgüt üyelerine emirlere itaat ve
sadakati için sadakat yemini ettirildiği ve bu yeminin ardından belirlenen 18
maddelik kurallara uymak zorunda oldukları vurgulandı. FETÖ/PDY\'nin elebaşı
Fethullah Gülen\'in 1970\'li yıllardan itibaren İzmir Kestanepazarı Kuran
Kursu\'nda görev yaptığı dönemde, çevresinde bulunan arkadaşlarıyla dini
motifleri istismar ederek, çekirdek kadrosunu oluşturup, müstakil hareket
etmeye başladığı belirtilen iddianamede, 1990\'lı yıllardan itibaren yurtdışına
açıldığı ve 160 ülkede faaliyet gösterir hale geldiği belirtildi.
\'TALİMATLAR YENİLEBİLİR KAĞITLARA YAZILIYOR\'
İddianamenin örgütün haberleşme sistemini ele alan bölümünde ise en önemli
haberleşme aracının mobil hatlar olduğu, üç ayda bir mobil hatların ve telefon
cihazlarının değiştirildiği, toplantılardaki talimatların ufak kağıtlara, hatta
gerektiğinde yok edilebilmesi için yenilebilir kağıtlara yazıldığına yer
verildi. İddianame, örgüt mensuplarının tedbir olarak haberleşme araçlarını
değiştirdikleri gibi isim yerine genel ifadeler kullandığı, il ve ilçe imamının
kod isim kullandığı belirtilerek, \'Örgütsel görüşmeler sırasında hizmet,
şakirt, Fethullah Gülen, cemaat gibi kelimelerin telefonda zikredilmemesine
özen gösterilmekte, buluşma yeri söyleneceği zaman şifreli ifadeler
kullanılmasına önem verilmektedir. Örgüt toplantılarında verilen talimatlar
ufak kağıtlara yazılmakta, hatta bunların lüzumu dahilinde yok edilebilmesi
için yenilebilir özellikte olması sağlanmaktadır\' denildi.
\'ÖĞRENCİLERE IQ TESTİ YAPILIYOR\'
İddianamenin örgütün eğitimdeki yapılanmasının anlatıldığı bölümde ise Işık
Evleri\'nin ihtiyacı olan eşyaların örgütün esnaf kadrosu tarafından
karşılandığı, bu yardımların örgütün büyümesinde önemli etkisi olduğu
belirtildi. Örgütün öğrencileri seçerken özellikle zeki ve başarılı öğrencileri
hedef aldığı vurgulanırken, çeşitli fakültelerde eğitim gören öğrencilere,
girecekleri ortamlarda örgüt bağlantılarının ortaya çıkmaması için top sakal
bıraktırdıkları, küpe taktırdıkları, stil çalışması yaptırdıkları iddia edildi.
Örgütün zeki ve başarılı öğrencileri belirlemek için IQ testlerini tabi
tuttuğunun da vurgulandığı iddianamede, \'Her öğrenciye kod adı
verilmektedir. Mülki idare, emniyet, TSK ve yargı gibi stratejik kurumlar için
hazırlanacak öğrenciler, daha özel şartlarda seçilip, özel şartlarda
hazırlanmaktadır. Bunlar özellikle dörder kişilik gruplar halinde hazırlanmakta
ve bunların mümkün olduğunca diğerleriyle teması sınırlanmaktadır. Bunlara
hücre tipi yapılanma modeli uygulanmakta, Askeri Lise, Polis Akademisi ve Polis
Koleji\'ne sokulacak öğrenciler, kesinlikle kendi dershanelerine gerçek isimleri
ile kayıt edilmemektedir. Örgüt, eğitim kadrosunun nitelik ve nicelik açısından
yeterli düzeye ulaşmasının ardından kendisine bağlı öğrencileri, çağın
gereksinimleri doğrultusunda yönlendirmiş ve geleceğin elitlerini yetiştirmeye
başlamıştır. Eğitim gönüllüsü diğer kuruluşların ve dini referanslı yapıların
aksine FETÖ/PDY, ihtiyaç sahibi olan öğrencileri değil, zeki ve başarılı
öğrencileri hedef almış, hatta bu öğrencilere IQ testleri yaptırmıştır.
Böylelikle örgütün devleti ele geçirme amacına ulaşmasına katkı sağlayacak
kadrolaşma faaliyetlerinin önü açılmıştır\' denildi. (DHA)