CAMCININ OĞLU VE POLİTİKA

09-09-2016 05:00:20
Klasik hikayeyi bilirsiniz. İşi azalan veya daha fazla kazanmak isteyen camcılar için bir kurnazlık düşünülmüştür. Camcının oğlu elindeki sapanla mahalledeki camları gizlice kırar. Ardından camları kırılanlar, camcının önünde kuyruk olurlar ve onu avantadan kazandırırlar. İşin bu yanı aklınızda kalsın. * Şimdi politikaya girelim. Türkiye Cumhuriyetinin bir Anayasası vardır. Onun hükümleri kağıt üzerinde herkesi bağlar. Ama diğer yandan “Ben Anayasa tanımam” diyen İç İşleri Bakanı’nı ve Anayasanın her gün canına okuyan daha üstteki arkadaşları çok gördük. Şimdi soruyor ve iddia ediyorum. Ülkemizde parlamento da olanlar dahil halkımızın binde biri dahi Anayasayı baştan sona okumamıştır. Ayrıca okuyan pek az kişi de diğer ülkelerin Anayasaları ile karşılaştırma yapmamıştır. Bu satırları yazarken ülkemizde dünya rekoru olarak kurulmuş turşu pardon 84 siyasi parti vardır. Bunların üyelerinin tamama yakını, tüzüklerini baştan sona okuyup anlamamıştır. Çok değişik nedenlerle o partiye katılmışlardır. Birbirimizi kandırmayalım. Parti üyeleri yasada öngörülen miktarda aidat öderler. Her ay aksatmadan aidatını ödeyen tek kişi bile olmadığına eminim.                             Partililerin seçim dönemlerinde yayınladıkları ve adına “Seçim Beyannamesi” denilen bazen 300 sayfayı bulan kitabı sizce kaç kişi okumuş ve kavramış olabilir?. Benim bu konudaki fikrimi lütfen sormayın. * Camcının marifeti ile, siyasi parti mensuplarının bazı özelliklerini gördük. Şimdi üçüncü bölüme geçeceğim. Bağlantı ise, yazının sonunda. * Her siyasi parti iktidara geçmek, devleti yönetmek ve devlet olanaklarını sonuna kadar kullanmak için mücadele eder. İktidarı ele geçirenler, çağdaş demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devletini içine sindirememiş veya bu kültürle yetişmemişse, bakın neler olur?. Devlet erkinin tümüne kayıtsız şartsız hakim olmak ister. Eğer tek parti iktidarı varsa, tutmayın gitsin. Onu kimse frenleyemez.. Ayrıca demokrasinin olmazsa olmaz temeli olan kuvvetler ayrılığının canına okumak için her çareye başvurmaları sürpriz değildir. Hiç vakit kaybetmeden pek bol bulunan satılık veya kiralık gazete ve televizyonları, bedelini ödeyerek yandaş haline getirilmesi çok kolaydır. Ülkemizde bunlardan bolca bulunur. Hele devlet televizyonlarını ele geçirirseniz. Kısa sürede borazanınız olması sürpriz değildir. Kısaca erkler elinize geçer ve hesap vermez konuma gelirseniz, sizi kimse durduramaz. Ayrıca bilinmelidir ki, korku varsa, demokrasi dahil hiçbir şey yoktur. Hele örtülü ödenek gibi gizli bir silahı elinizde tutuyorsanız, sizden hesap da sorulmaz. Genellikle bu dünyada ve bizde güçlü olanlar ve gücü ele geçirenler haklıdırlar. Yoksa haklılar haklı değildir. Birileri bu gerçeği yakalamışsa kimse ona engel olamaz. Güç üstüne güç, yetki üstüne yetki isterler. Çift meclisten başkanlık sistemine kadar. * Her şeyi bozup dağıtacaksınız, arkadan sanki bunları siz yapmamış gibi yakınıp daha geniş olanaklar isteyeceksiniz. Camcının oğlunun camları kırıp halkı camcıya mahkum ettiği gibi.
YORUM YAZ
BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ - 1-0 galip geldi