Bunların bir örneği Çameli’nin Güzelyurt mahallesindeki Tahtalı Camii.
Bu kadim ibadethane kök boyalı çeşitli tasvirlerle bezeli. Duvarında 1957 yılında elden geçirildiği yazılı. Camiin tarihi ise 1800’lü yılların özelliklerini taşıyor.
Yeni bir camii yapıldığı için şimdi virane halinde kalan bu eski kültür izi yıkılma riskiyle karşı karşıya.
Belediyenin kültür envanteri içinde olmadığı için yöre sakinleri camiin yıkılmasından yana tavır gösteriyorlar. Muhtar bu binanın içine girilmesine ve fotoğraf çekilmesine izin vermiyor.
Endişeleri, camiinin varlığının anlaşılmasından sonra yıkılmasının önlenecek olması. Gerçeği böyle dile getiriyorlar.
Öte yandan Denizli’de Tahtalı Camii gibi boyalı-bezemeli 25 eski ibadethane olduğu bilindiği halde bunları çoğu kayıtlarda yok ve koruma altında değil.
Denizli, iki yıl önce önemli bir İngiliz turizm dergisinde kapak olan bu kültür varlıklarında bile değil.
Tabiatla yakın çalışan DOSEV ile birlikte tarih ve doğa aşığı Ümit Şıracı bu kültür varlıklarının korunması ayrıca bir an önce envantere alınması için gerekli müracaatlarda bulundular.
Ümit Şıracı, bu arada “Türk tarihini değiştirecek önemde olan Özdemirci mezarlıgında bulunan ‘ağaç gök direkler ve Denizli gök direklerinin’ halen koruma altına alınmadığını, halen bunların görmezden gelindiğine dikkat çekti.